Dolar 32,3258
Euro 35,1397
Altın 2.296,21
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Afyon 20°C
Az Bulutlu
Afyon
20°C
Az Bulutlu
Cum 23°C
Cts 23°C
Paz 23°C
Pts 24°C

Ekim Dünya Yaşlılar Günü “Yaşlanmak Şanstır”

Ekim Dünya Yaşlılar Günü “Yaşlanmak Şanstır”
30 Eylül 2021 08:27 | Son Güncellenme: 30 Eylül 2021 08:28
A+
A-

1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü “Yaşlanmak Şanstır”

Birleşmiş Milletler 1990’tan bu yana 1 Ekim’i Yaşlılar Günü olarak kutluyor, yaşlılık sorunları üzerine etkinlikler düzenleniyor. 60 üzeri yaş dilimine giren insanların nüfus içindeki payı Dünya genelinde giderek artmaktadır.

2050’de Dünya nüfusunun yaklaşık beşte birini 60 yaş üzeri insanlar oluşturacak.

Demografik analizlerden gördüğümüz kadarıyla, Dünyada 1950’de 50 yılın altında (47-48 yıl) olan ortalama ömür, bu yüzyılın sonunda 80 yıla çıkacak. Nüfus artış hızı Dünya ortalaması sıfıra (Gelişmiş Ülkelerin çoğunda sıfırın altına) düşecek, yani Doğurganlık 2’ye inecektir.
1950’lerde doğurganlık dünya ortalaması 5 dolayında idi.

2100’de Dünya nüfusunun ne denli olacağı konusunda çok değişik kuramlar  var. 2050’lerde 10 milyara yaklaşacak olan Dünya nüfusunun, bu yüzyılın sonuna dek kitlesel ölümlere yol açan çok değişik nedenlerden dolayı 2-3 milyara dek düşebileceğini söyleyen bilim adamlarının yanı sıra; nüfusun ~10 milyar düzeyinde sabitleneceğini söyleyen iyimser kestirimler de var. 

Türkiye’nin nüfusu 1927’de (ilk nüfus sayımı) 13 milyondu. 88 yılda,
2015’te nüfusumuz tam 6 katına, 78 milyona erişti! Bu arada, 1990’da
51 yıl olan ortalama ömür de 2021 yılında 72 yılın üzerine çıkmış durumda. 2021’te doğanlar için beklenen ortalama ömür 83 yıldır.

Yaşlı nüfus olarak tanımlanan 65 yaş ve üzerindeki nüfusun oranının 2021 yılında %9,3, 2023’te %10,2, 2040’da %16,3, 2060’ta %22,6 ve 2080’de %25,6 olacağı öngörülmektedir.

Rakamlar ile artık yaşlı bir ülke ve dünya olduğumuzu anladıysak hayatımızın en önemli dönemlerinden ve yaşamımızın bir parçası olan yaşlılık çağımızdan en iyi şekilde istifade etmeliyiz. Bunun için bireysel sorumluluklarımız, toplumsal sorumluluklarımız ve tabii ki yerel yada merkezi yönetimlerimizin sorumlulukları mevcuttur. Bunlar için ciltler dolusu çalışmalar bulabiliriz, ancak temel olarak spor, sağlıklı beslenme, uyku düzeni ve kronik hastalıklar için uygulanan tedavilere en iyi şekilde ayak uydurmak sıralanabilir ki bu saydıklarımızı hemen her insan bilmektedir asıl olan esneklik, iyimserlik, kaynakların harekete geçirilmesi, olumlu kararlar alma ilkelerinin hayatımıza uyarlanabilmesidir. Bu duruma gerontoloji (yaşlılık bilimi) de intervensiyons gerontolojisi diyoruz.

Esneklik; bireyin, değişen durumlara karşı en iyi şekilde uyum sağlayabilmek için, hem düşünce olarak hem de eylem olarak daha önce denemediği yöntemleri deneyebilme kapasitesini, değişen koşullara daha iyi uyum sağlayabilmek için yeni bir davranış örüntüsü ve düşünme becerisi geliştirme kapasitesi anlamına gelir (Hill, 2011)

İyimserlik, yaşamın olumlu yanlarını ön plana çıkarmayı, olumsuz yanların etkilerini azaltmaya yoğunlaşmayı ifade eder. İyimserlik, yalnızca bir kişilik özelliği olmayıp, bireyler tarafından öğrenilebilir İyimser bir bakış açısına sahip olmak, yetersizliklerimizin ortaya çıkardığı sorunları ve bunların etkilerini ortadan kaldırmaya uğraşmak, enerjimizi buna yöneltmek yerine bize mutluluk veren durumlara odaklanmayı, ilgi ve algımızın bizi mutlu edecek durumlara yönelmesidir. Bireyin algısında ve iyi oluşunda çevresi ile kurduğu etkileşim önemli bir rol oynadığı için kültürel ve sosyal faktörler de iyimserlik üzerinde etkilidir.

Kaynakların harekete geçirilmesi, bireyin içinde keşfedilmemiş potansiyelin ortaya çıkarılmasıdır. Yaşlılığın doğal seyrinde ortaya çıkan fiziksel gerilemeye sosyal gerilemenin de eşlik etmesi durumunda birey dış kaynaklarını kullanmaya, sosyal ağları ile etkileşime geçebilir. Yaşlanma ile ortaya çıkan sosyal destek ihtiyacı, bireyin etkinliği azalan sınırlı fiziksel ve zihinsel faaliyetleri nedeniyle, farkındalık, hatırlama, öz yansıtma gibi iç kaynaklarını harekete geçirmesini sağlar.

Olumlu kararlar alma, bireyin kendine yönelik iç görüsü ile şekillenen içsel seçenekleridir. Yaşam kalitesini, doyumunu etkileyen olumsuz faktörlerden korunmak ve yaşama tutunmak için tıbbi bakım, kültürel değerler, sağlıklı yaşam, kişisel bakım gibi aktiviteler olumlu kararlar almaya örnek verilebilir.

Tüm okurlarımın ve takipçilerimin 1 ekim dünya yaşlılar gününü kutlarken. Çok değerli hocamız Prof. Dr. İsmail Tufan’ın bizlere hep söylediği “yaşlanmak şanstır, herkese nasip olmaz, yaşlanmaktan korkmayın, yaşamak istiyorsanız, yaşlanmak zorundasınız” dizeleriyle bitirmek istiyorum.

Öğr.Gör.Uzm.Gerontolog Faruk Yaşar Gürdal

Gerontologlar Derneği Başkanı

Dinar'ın En etkin tarafsız siyasi haber sitesi.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.