EN BÜYÜK BAYRAM CUMHURİYET
Cumhuriyetin 97. Yıl dönümü kutlu olsun. Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk 1923 yılı 29 Ekim pazartesi günü akşam saat 20.30 da o gün mecliste 158 temsilcinin oy birliğiyle YAŞASIN CUMHURİYET sesleri arasında Cumhuriyeti ilan etmişti. 19. Mayıs. 1919 günü samsun’dan başlayan yeni bir Türkiye kurma savaşı pek çok engellere rağmen onun üstün ve büyük dehası sayesinde, iç ve dış düşmanlara karşı başarıyla sonuçlanmıştır.26 Ağustos 1922 de başlayan ve 9 eylül 1922 de İzmir’de yunan ordularının denize dökülmesiyle son bulan büyük taarruz, onun ve Türk milletinin yenilmez azminin büyük kanıtı olmuştur. Fakat bunlar yeterli değildi. Kasım 1922 de saltanatın kaldırılışı ve 29 ekim 1923 ‘de Cumhuriyetin ilanı da bu savaşın zaferi oldu. Atatürk ile ne kadar övünsek azdır. O bize bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti armağan etti. Ama son yıllarda resmi bayramlar sadeleştirilme yoluna gidildi, bu bayramlar unutturulmaya çalışıldı, Atatürk – Türk kelimesi Ne mutlu Türk’üm diyene ifadeleri bazılarında alerji yaptı, Fakat bu asil Millet bu sözleri CUMHURİYET TÜRKİYESİNDE o kişilerin yüzlerine haykırdı haykırmaya da devam edecektir.
Cumhuriyet bayramları Dinarda yıllarca evvel daha coşkulu, daha renkli, daha çok zevkli ve daha büyük etkinlikler içerisinde kutlanırdı. Bayram gelmeden haftalar evvel hazırlıklar yapılmaya başlanırdı. Okullarda olsun, resmi dairelerde olsun,spor kulüpleri ve sivil toplum kuruluşlarında ve bir program içerisinde yoğun çalışmalar olurdu. Şimdiki Dinar Eczanesinin olduğu yerde Belediye şimdiki gibi önü de Cumhuriyet Meydanıydı. Bayram sabahında bütün okullar bu alana gelirler,protokol yerini alır,diğer kuruluşlar da meydanı doldururlardı. Burada yapılan hararetli söylevler, günün mana ve önemini belirleyen konuşmaları müteakip resmi geçit için kortej ulu camiden aşağı yolda, kasapların olduğu sokakta geçit resmi için hazırlık yapılırdı. Askeri bir manga veya birlik en önde tam teçhizat geçişini avuçlar patlayıncaya kadar alkışlardık. Daha sonra da bütün okullar ve öğrenciler ile sınıfları yeni giysileriyle ellerinde Türk bayrakları, bandonun marşlarıyla geçit resmi yaparlar tüylerimiz diken diken olur gururla, zevkle gözlerimizden yaşlar gelerek izlerdik. Okulların arkasından gençler birliği spor kulübü, avcılar kulübü tam teçhizat, kamyonların veya romokların üzeri süslenerek içine her meslekten her vasıtaya örneğin; demirciler ellerinde çekişleriyle örsü döverek, kalaycılar, berberler, terzi daha doğrusu her meslek erbabından üç, beş kişilik guruplar halinde sanatını icra ederek halkın önünden geçmesi bayrama ayrı bir ahenk katar yol kenarlarını doldurmuş olan vatandaşların iğliyle izlediklerine şahit olurduk. Bu geçit törenlerini müteakip meydan bu defa Dinar belediye bandosunun marşlar çalmasıyla devam ederdi. Kuruluşlar Akşam yapılacak olan etkinlikler için hazırlığa başlarlar Belediye bu hazırlıkların öncülüğünü yapardı.
Cumhuriyet bayramı akşamı ilk saatlerde fener alayı ile şenlik başlardı.öncelikle gençler , vatandaşların katkılarıyla bando önde ellerde yanan fenerler meydandan adliye caddesi, dört yol, istasyon yollarını dolaşır meydana gelinir ve bandonun oyun havalarıyla vatandaşların kıvrak oyunları seyredilirdi. Bir görevli makine kimyadan belediyenin getirttiği maytap, ses bombalar ve havayı fişek gösterisi ile meydanda bayram coşkusu devam ederdi. Dinar Gençler birliğinin tertiplediği eskiden sık sık yapılan CUMHURİYET BALOSU çok tutulur spor kulubüde bu balodan iyi gelir elde ederlerdi. Her sene yapılan Cumhuriyet balosuna yakın komşu il ve ilçe kaymakam, savcı, hâkim ve üst düzey memur olanlar çok rağbet ederlerdi. Çünkü Dinarda yapılan bu hafif kokteyl’li balo yakın İlçe ve İllerde bile yapılanmadığından Hâkimi, savcısı, kadısı kaymakamı ücretini de ödeyerek gelirler bu eğlenceler gece yarılarına kadar devam eder müzikli, sürpriz eğlencelerin devam ettiği görkemli havayı davetlilerden hiçbir kimse yarım bırakıp gitmek istemezlerdi.
Özellikle eski Belediyenin nikâh salonunda yapılan baloda pist hiç boş kalmaz dans edenler yorulunca arayı gençlerin hazırladığı sürpriz görüntüler doldururdu. Rahmetli Abdullah bilengil’in kaşıkla oyunları, dansözlere taş çıkartan figürleriyle görenleri mest ederdi. Yine o baloda sergilenen Cami kebir, üçlerce ve tekke mahallesi güzellik kraliçesi seçmelerini canlandıran erkek üç arkadaşın kadın kıyafetiyle şovları davetlileri gülme krizine sokardı. Rahmetli Nedret Gürcan’ın şiirleri beğeniyle dinlenir, rahmetli Fethi Acar ve benim de okuduğum Türk sanat müziğinden seçme eserler de geceye renk katardı. 1970 li yıllardan sonra bu kutlamalarda, geceler, eğlencelerde birer birer kayboldu. Milli Bayramlarımızın neşe içinde kutlanmasından rahatsız olan bazı kendini bilmez vatan hainlerinin hala tek tük aramızda olmasına karşı Cumhuriyet Bayramı başta olmak üzere milli bayramlarımıza önem verip kutlayanlar, kutlanmasına vesile olanlardan Allah razı olsun. Ülkede bağımsız yaşamamız için birçok fedakârlıklara katlanmış olan Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bize armağan ettiği CUMHURİYET Türkiye’sini yaşamak ve yaşatmak gençler başta olmak üzere bizim de boynumuzun borcudur. Cumhuriyet onun eseri ve en iyi yönetim şeklidir. Yaşasın Cumhuriyet.
.SAYGILARIMLA 05326675701