Dolar 32,5882
Euro 34,7930
Altın 2.505,87
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Afyon 12°C
Hafif Yağmurlu
Afyon
12°C
Hafif Yağmurlu
Cts 18°C
Paz 19°C
Pts 26°C
Sal 25°C

TEKRAR KÖŞEME DÖNDÜM

TEKRAR KÖŞEME DÖNDÜM
3 Mart 2021 13:56
A+
A-

   TEKRAR KÖŞEME DÖNDÜM                                                 

4 Haziran 2015’te bir yazı yazmıştım. Bu yazı “Sen Hangi Taraftasın?” başlığı adı altındaydı. Yazının konusu mankurtlaşmayla ilgiliydi. -Not: Yazı hâlâ Dinar Umut gazetesinin sitesinde duruyor, merak eden okuyabilir.- Bu, o tarihlerde yaşanan olaylar ışığında FETÖ’cülerin nasıl mankurtlaştırıldığını anlatan bir yazıydı. Şu an baktığımızda bunun ne kadar isabetli bir yazı olduğu görülüyor. Bu yazı FETÖ’cülerin çok ağrına gitmişti. Şöyle ki:

           Dinar’ın Haydarlı kasabasına oğlunu şehit veren bir aileye taziye ziyareti için Afyon Valisi ve Emniyet Müdürü gelmişti. O yıllarda Dinar Umut gazetesinde çalışan Yazı İşleri Müdürü İsmail Bey’le karşılaşmış. “Şeref Aktaş kimdir?” diye sormuş. O da “Şeref Aktaş bizim köşe yazarımız, aynı zamanda patronumun kardeşi.” demiş. Emniyet Müdürü “Benim onunla acil olarak görüşmem gerek.” diye ilave etmiş.  O da “Görüştürürüm.” diye cevap vermiş. Muhabir İsmail Bey beni telefonla aradı. “Hocam Emniyet Müdürü’müz gazetemize geldi, sizinle görüşmek istiyor. Gelebilir misin?” dedi. Ben de “Tabii ki gelirim.” dedim. Dinar Umut gazetesine gittim. Emniyet Müdürü’müz ve kardeşim Ziya’yla karşılıklı oturduk. Emniyet Müdürü “Şeref Aktaş sen misin?” dedi. “Evet, benim.” dedim. “Bu köşe yazılarını sen mi yazıyorsun?” dedi. “Evet, ben yazıyorum.” dedim. “Bak bu yazıların bazılarının ağrına gitmiş.” dedi. Ve ekledi, “Afyon Emniyeti‘nde senin hakkında bir dosya düzenleniyor. Merak ettim bu dosya kime ait diye. Karşıma senin adın çıktı ve seni ayrıntılı bir şekilde araştırdım.” dedi. “Bu dosyayı düzenleyenler FETÖ’cü polisler.” dedi. “Bu nedenle Şeref Aktaş, ben seni araştırdım. Seni ayrıntılı bir şekilde tanıyorum, kendini anlatmana gerek yok.” dedi. Allah var ya korkmadım diyemem. İnsan herkesten şüpheleniyor sonuçta. Aramızda yarım saat kadar bir konuşma geçti. Sonra bana dedi ki “Bu yazılarına bir süre ara ver.” Dışarı çıkarken ben de dedim ki “Sayın Müdür’üm, sen yanmazsan ben yanmazsam nasıl çıkacağız bu selamete?” Emniyet Müdürü’müz gitti. Arkasından küçük bir araştırma yaptık. Emniyet Müdürü düzgün biriymiş. Ancak hazırlanan dosyadan korktum tabii ki. Avukat arkadaşlara söyledim. Bana dediler ki “Takibi bırakma. Bu FETÖ’cüler bizim müvekkillerimize kumpas kurdular, uzun yıl ceza yediler. Kurtaramadık onları.” Birkaç yazı daha yazdıktan sonra köşe yazısı yazmaya bir süre ara verdim.

Köşe yazısı yazmama sadece bu olay mâni olmadı tabii ki. Yakın akrabalarımızın özellikle teyze oğlu Yüksel’in kazası ve sonucunda vefatı  ve kendi hastalıklarım da ara vermemde etkili oldu.

Bundan sonra haftada bir yazı yazmaya çalışacağım inşallah.

Dinar'ın En etkin tarafsız siyasi haber sitesi.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.