ULU CAMİİ TADİLAT YERİNE YENİDEN İNŞAA EDİLMEYİ BEKLİYOR

Dinarın en eski binası Ulu cami yüzlerce yıl evvel yapılarak hizmete açılmış onlarca depreme maruz kalmış her defasında sıvası, boyası tadilat görmüş deprem sonrası ayakta kalmayı başarmıştı. Yüzlerce yıl evvel o günlerin teknolojisi kullanılarak yapılan binada depremlerde oluşan çatlaklar üstü sıva ve boya ile tadilat ve tamiratlarla duvarlar da çatlayan kısımlar bile görmezlikten gelinerek her defasında kapatılarak bu günlere gelinmiştir. Aslında bu binanın yıktırılarak yerine arkadaki ilave müştemilatı da ekleyip büyük bir Camii yapılması zamanı gelmiştir. Fakat Bakanlıkta bu işlere bakan kişilere konuyu detaylı anlatmak için bir heyet teşekkül ettirilmeli ve İşi bizzat Kütahya ve Ankara’ya giderek yerinde halletmek gerekir. Yoksa bu asırlık bina her deprem sonrasında hasar görür ibadete kapatılır yetkililerin gönlü olacakta gelecekler diye beklenir. Şimdi olduğu gibi.

Yaklaşık iki buçuk asır evvel 1776 yılında yaptırıldığı tahmin edilen Dinarın en eski binası olan Ulu Cami geçtiğimiz günlerde Denizlinin kazası bozkurt depreminde yine hasar görmüş içerisinde tavan ve duvarlardan sıvalar dökülerek yer yer çatlaklar meydana gelmiş ve Kaymakamlık makamının yazılı talimatıyla Cami kapatılmıştır. Çok eski yıllarda caminin arka kısmına yapılmış olan ilave kapalı alanda şimdilik cemaatin namaz kılması sağlanmışsa da ek müştemilatın çok küçük olması sebebiyle vakit namazlarında bile cemaat sığışamamakta Cuma günleri mecburen namaza gelen cemaat daha kalabalık olacağı için camii etrafındaki yollarda namaz kılmak mecburiyetinde kalmıştır.

Bu cami asırlardan beri kaç defa depremle hasar görmüş ve her defasında hasar gören yerler tamir edilerek hizmete açıldığını bizden yaşlı Dinarın yerlilerinden sohbetlerde öğrendik. Ben seksen yaşındayım, 1925 depreminde çok hasar gördüğünü söylerler, bundan sonra 1971 yılı Burdur depreminde de zarar görmüştü, daha sonra 1995 yılı Dinar depreminde duvarlarda çatlaklar oluştu arkadaki müştemilat yıkıldı, yine tadilat ve tamirat diyanet, Belediye ve vatandaşların katkılarıyla hizmete açıldı. 8. Ağustos günü Denizlinin Bozkurt İlçesindeki deprem Dinarı da etkilediği için Ulu Camii yine hasar gördü ve iç duvarlardaki sıvalar döküldü dış duvarda yola bakan kısımda çatlaklar oluştuğu görüldü, çatlaklar bariz bir şekilde görülüyor buranın artık her deprem sonrası sıvanması hiçbir işe yaramayacağını ilgililere duyurmak lazım. Kesin çözüm yıkılıp yeniden yapılmasıdır. Ancak kültür Bakanlığı bunu hemen kabul eder mi bilemem? Bu madde Cami ve Dinar için en karlı kısımdır. Şayet bu madde kabul görmezse o zaman tamir izini alınarak vakıflar tarafından kısa zaman içerisinde özellikle duvarların çelik halat bağlantıları yapılarak esaslı bir şekilde tadilat ve tamiratının yapılıp hizmete açılması gerekir. Çünkü Dinarın kışı erken gelir soğuk ve yağmurlu havalarda ne ek binada, ne de yol kenarlarında namaz kılmaya müsait değildir. Kültür Bakanlığından bu gibi işlerin onayı biraz zor çıkar, yani devamlı ikaz etmezseniz kendiliğinden gelerek sizin camii işleriyle zor uğraşırlar bu nedenle Cami cemaatinden üç, beş kişilik gönüllü ağzı laf yapan, Allah rızası için çalışacak kişiler seçerek Dinar Kaymakamlığı, Belediye ve sivil toplum örgütleriyle temasa geçip sık sık Ankara, Kütahya ve afyondaki Müdürlüklerine tamiratın acilen yapılmasına dair yazı gönderilmesi, netice alınmaması halinde de bir heyet teşekkül ettirilerek bu Vilayet Müdürlüklerine gidilmesi inşaatın biran evvel yapılaması için de görüşmelerde bulunulması işin çabuklaştırılmasına vesile olur kanısındayım.

Aslında bu binanın yıllardır tamirat, tadilatlarla yıpranmış dayanma gücü de pek kalmamıştır. Yıkılarak yeniden yapılması en isabetli karar olurdu. Çünkü Caminin yoldan taraf kullanılmayan iptal olmuş bir kapısı var bu kapının hemen yanında yıllar evvel bizim çocukluğumuzda çeşmeler vardı bu çeşmelerin suyu tekke mahallesindeki şehir şebekesinden hariç bir koldan gelirdi, bu çeşmeler iptal edilince borudan gelen su temelin altına akmış da olabilir. İkinci bir hususta yeni Cami, depremden sonra inşa edildiğinde kıble tespiti sırasında ulu caminin kıblesi otuz derece hatalı yapıldığı da ortaya çıkmıştı. Kafalarda istifam yaratan hem bunların açığa kavuşması, hem de en önemlisi eski binanın yeniden inşa edilerek her depremde yıkılma korkusundan da kurtulmuş olacaktır.

SAYGILARIMLA.